

Bakara Suresi, 3. ayet:
​
Onlar, gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler.
Bakara Suresi, 22. ayet:
​
O, sizin için yeryüzünü bir döÅŸek, gökyüzünü bir bina kıldı. Ve gökten yaÄŸmur indirerek bununla sizin için (çeÅŸitli) ürünlerden rızık çıkardı. Öyleyse (bütün bunları) bile bile Allah'a eÅŸler koÅŸmayın.
Bakara Suresi, 25. ayet:
​
(Ey Muhammed) iman edip salih amellerde bulunanları müjdele. Gerçekten onlar için altlarından ırmaklar akan cennetler vardır. Kendilerine rızık olarak bu ürünlerden her yedirildiÄŸinde: "Bu daha önce de rızıklandığımızdır" derler. Bu, onlara, (dünyadakine) benzer olarak sunulmuÅŸtur. Orada, onlar için tertemiz eÅŸler vardır ve onlar orada süresiz kalacaklardır.
Bakara Suresi, 57. ayet:
Bulutları üzerinize gölge kıldık ve size kudret helvası ve bıldırcın indirdik. Size rızık olarak verdiklerimizin temizinden yiyin (dedik). Onlar Bize zulmetmediler, ancak kendi nefislerine zulmettiler.
Bakara Suresi, 60. ayet:
(Yine) Hatırlayın; Musa kavmi için su aramıştı, o zaman Biz ona: "Asanı taÅŸa vur" demiÅŸtik de ondan on iki pınar fışkırmıştı, böylece herkes içeceÄŸi yeri bilmiÅŸti. Allah'ın verdiÄŸi rızıktan yiyin, için ve yeryüzünde bozgunculuk (fesad) yaparak karışıklık çıkarmayın
Bakara Suresi, 126. ayet:
Hani İbrahim: "Rabbim, bu ÅŸehri bir güvenlik yeri kıl ve halkından Allah'a ve ahiret gününe inananları ürünlerle rızıklandır" demiÅŸti de (Allah: "Sadece inananları deÄŸil) inkar edeni de az bir süre yararlandırır, sonra onu ateÅŸin azabına uÄŸratırım; ne kötü bir dönüÅŸtür o" demiÅŸti.
Bakara Suresi, 172. ayet:
Ey iman edenler size rızık olarak verdiklerimizin temiz olanlarından yiyin ve yalnızca O'na kulluk ediyorsanız, (yine yalnızca) Allah'a ÅŸükredin.
Bakara Suresi, 212. ayet:
İnkar edenlere dünya hayatı çekici kılındı (süslendi). Onlar, iman edenlerden kimileriyle alay ederler. Oysa korkup sakınanlar, kıyamet günü onların üstündedir. Allah, dilediÄŸine hesapsız rızık verir.
Bakara Suresi, 254. ayet:
Ey iman edenler, hiçbir alış-veriÅŸin, hiçbir dostluÄŸun ve hiçbir ÅŸefaatin olmadığı gün gelmezden evvel, size rızık olarak verdiklerimizden infak edin. Kafirler... Onlar zulmedenlerdir.
Al-i İmran Suresi, 27. ayet:
​
"Geceyi gündüze baÄŸlayıp-katarsın, gündüzü de geceye baÄŸlayıp-katarsın; diriyi ölüden çıkarırsın, ölüyü de diriden çıkarırsın. Sen, dilediÄŸine hesapsız rızık verirsin."
Al-i İmran Suresi, 37. ayet:
Bunun üzerine Rabbi onu güzel bir kabulle kabul etti ve onu güzel bir bitki gibi yetiÅŸtirdi. Zekeriya'yı ondan sorumlu kıldı. Zekeriya her ne zaman mihraba girdiyse, yanında bir yiyecek buldu: "Meryem, bu sana nereden geldi?" deyince, "Bu, Allah Katındandır. Åžüphesiz Allah, dilediÄŸine hesapsız rızık verendir" dedi.
Al-i İmran Suresi, 169. ayet:
Allah yolunda öldürülenleri sakın 'ölüler' saymayın. Hayır, onlar, Rableri Katında diridirler, rızıklanmaktadırlar.
Nisa Suresi, 5. ayet:
Allah'ın sizin için (kendileriyle hayatınızı) kaim (geçiminizi saÄŸlamaya destekleyici bir araç) kıldığı mallarınızı düÅŸük akıllılara vermeyin; bunlarla onları rızıklandırıp giydirin ve onlara güzel (maruf) söz söyleyin.
Nisa Suresi, 8. ayet: (Mirası) BölüÅŸme sırasında yakınlar, yetimler ve yoksullar da hazır olursa, onları ondan rızıklandırın ve onlara güzel (maruf) söz söyleyin.
Nisa Suresi, 39. ayet:
Allah'a ve ahiret gününe inanarak Allah'ın kendilerine verdiÄŸi rızıktan infak etselerdi, aleyhlerine mi olurdu? Allah, onları iyi bilendir.
Maide Suresi, 88. ayet:
Allah'ın size rızık olarak verdiklerinden helal ve temiz olarak yiyin. Kendisi'ne inanmakta olduğunuz Allah'tan korkup-sakının.
Maide Suresi, 114. ayet:
Meryem oÄŸlu İsa: "Allah'ım, Rabbimiz, bize gökten bir sofra indir, öncemiz ve sonramız için bir bayram ve Senden de bir belge olsun. Bizi rızıklandır, Sen rızık vericilerin en hayırlısısın" demiÅŸti.
En'am Suresi, 140. ayet:
Çocuklarını hiçbir bilgiye dayanmaksızın akılsızca öldürenler ile Allah'a karşı yalan yere iftira düzüp Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiklerini haram kılanlar elbette hüsrana uÄŸramışlardır. Onlar, gerçekten ÅŸaşırıp sapmışlardır ve doÄŸru yolu bulamamışlardır.
En'am Suresi, 142. ayet:
Hayvanlardan yük taşıyan ve (yünlerinden, tüylerinden) döÅŸek yapılanları da (yaratan O'dur). Allah'ın size rızık olarak verdiklerinden yiyin ve ÅŸeytanın adımlarına uymayın. Çünkü o, sizin için apaçık bir düÅŸmandır.
En'am Suresi, 151. ayet:
De ki: "Gelin size Rabbinizin neleri haram kıldığını okuyayım: O'na hiçbir ÅŸeyi ortak koÅŸmayın, anne-babaya iyilik edin, yoksulluk-endiÅŸesiyle çocuklarınızı öldürmeyin. -Sizin de, onların da rızıklarını Biz vermekteyiz. Çirkin-kötülüklerin açığına ve gizli olanına yaklaÅŸmayın. Hakka dayalı olma dışında, Allah'ın (öldürülmesini) haram kıldığı kimseyi öldürmeyin. İşte bunlarla size tavsiye (emr) etti; umulur ki akıl erdirirsiniz.
Araf Suresi, 32. ayet:
De ki: "Allah'ın kulları için çıkardığı ziyneti ve temiz rızıkları kim haram kılmıştır?" De ki: "Bunlar, dünya hayatında iman edenler içindir, kıyamet günü ise yalnızca onlarındır." Bilen bir topluluk için ayetleri böyle birer birer açıklarız.
Araf Suresi, 50. ayet:
Ateşin halkı cennet halkına seslenir: "Bize biraz sudan ya da Allah'ın size verdiği rızıktan aktarın." Derler ki: "Doğrusu Allah, bunları inkar edenlere haram (yasak) kılmıştır."
Araf Suresi, 160. ayet:
Biz onları (İsrailoÄŸulları'nı) ayrı ayrı oymaklar olarak on iki topluluk (ümmet) olarak ayırdık. Kavmi kendisinden su istediÄŸinde Musa'ya: "Asan'la taÅŸa vur" diye vahyettik. Ondan on iki pınar sızıp-fışkırdı; böylece her bir insan- topluluÄŸu su içeceÄŸi yeri öÄŸrenmiÅŸ oldu. Üzerlerine bulutla gölge çektik ve onlara kudret helvası ile bıldırcın indirdik. (Sonra da ÅŸöyle dedik:) "Size rızık olarak verdiklerimizin temiz olanlarından yiyin." Onlar Bize zulmetmedi, ancak kendi nefislerine zulmediyorlardı.
Enfal Suresi, 3. ayet:
Onlar, namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler.
Enfal Suresi, 4. ayet:
İşte gerçek mü'minler bunlardır. Rableri Katında onlar için dereceler, bağışlanma ve üstün bir rızık vardır.
Enfal Suresi, 26. ayet:
​
Hatırlayın; hani sizler sayıca azdınız ve yeryüzünde zayıf bırakılmıştınız, insanların sizi kapıp-yakalamasından korkuyordunuz. İşte O, sizi (yerleÅŸik kılıp) barındırandı, sizi yardımıyla destekledi ve size temiz ÅŸeylerden rızıklar verdi. Ki ÅŸükredesiniz.
Enfal Suresi, 74. ayet:
İman edenler, hicret edenler ve Allah yolunda cihad edenler ile (hicret edenleri) barındıranlar ve yardım edenler, iÅŸte gerçek mü'min olanlar bunlardır. Onlar için bir bağışlanma ve üstün bir rızık vardır.
Yunus Suresi, 31. ayet:
De ki: "Göklerden ve yerden sizlere rızık veren kimdir? Kulaklara ve gözlere malik olan kimdir? Diriyi ölüden çıkaran ve ölüyü diriden çıkaran kimdir? Ve iÅŸleri evirip-çeviren kimdir? Onlar: "Allah" diyeceklerdir. Öyleyse de ki: "Peki siz yine de korkup-sakınmayacak mısınız?
Yunus Suresi, 59. ayet: De ki:
"Allah'ın sizin için indirdiÄŸi sizin bir kısmını haram ve helal kıldığınız rızıktan, haber var mı? Söyler misiniz?" De ki: "Allah mı size izin verdi, yoksa Allah hakkında yalan uydurup iftira mı ediyorsunuz?"
Yunus Suresi, 93. ayet:
Andolsun, Biz İsrailoÄŸulları'nı, hoÅŸlarına gidecek güzel bir yerde yerleÅŸtirdik ve temiz ÅŸeylerden kendilerine rızık verdik. Kendilerine ilim gelinceye kadar anlaÅŸmazlığa düÅŸmediler. Åžüphesiz Rabbin, aralarında anlaÅŸmazlığa düÅŸtükleri ÅŸey konusunda kıyamet günü hüküm verecektir.
Hud Suresi, 6. ayet:
Yeryüzünde hiçbir canlı yoktur ki, rızkı Allah'a ait olmasın. Onun karar (yerleÅŸik) yerini de ve geçici bulunduÄŸu yeri de bilir. (Bunların) Tümü apaçık bir kitapta (yazılı)dır.
Hud Suresi, 88. ayet:
Dedi ki: "Ey kavmim görüÅŸünüz nedir söyler misiniz? Ya ben Rabbimden apaçık bir belge üzerinde isem ve O da beni Kendisi'nden güzel bir rızık ile rızıklandırmışsa? Ben, size yasakladığım ÅŸeylere (kendim sahiplenmek suretiyle) size aykırı düÅŸmek istemiyorum. Benim istediÄŸim, gücüm oranında yalnızca ıslah etmektir. Benim baÅŸarım ancak Allah iledir; O'na tevekkül ettim ve O'na içten yönelip-dönerim."
Yusuf Suresi, 37. ayet:
Dedi ki: "Size rızıklanacağınız bir yemek gelecek olsa, ben mutlaka size daha gelmeden önce onun ne olduÄŸunu haber veririm. Bu, Rabbimin bana öÄŸrettiklerindendir. DoÄŸrusu ben, Allah'a iman etmeyen, ahireti de tanımayanların ta kendileri olan bir topluluÄŸun dinini terk ettim."
Ra'd Suresi, 22. ayet:
Ve onlar-Rablerinin yüzünü (hoÅŸnutluÄŸunu) isteyerek sabrederler, namazı dosdoÄŸru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiklerimizden gizli ve açık infak ederler ve kötülüÄŸü iyilikle savarlar. İşte onlar, bu yurdun (dünyanın güzel) sonucu (ahiret mutluluÄŸu) onlar içindir.
Ra'd Suresi, 26. ayet:
Allah dilediÄŸine rızkı geniÅŸletir-yayar ve daraltır da. Onlar ise dünya hayatına sevindiler. Oysaki dünya hayatı, ahirette (ki sınırsız mutluluk yanında geçici) bir meta'dan baÅŸkası deÄŸildir.
İbrahim Suresi, 31. ayet:
İman etmiÅŸ kullarıma söyle: "Alış-veriÅŸin ve dostluÄŸun olmadığı o gün gelmezden evvel, dosdoÄŸru namazı kılsınlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden gizli ve açık infak etsinler."
İbrahim Suresi, 32. ayet:
Allah, gökleri ve yeri yaratan ve gökten su indirip onunla size rızık olarak türlü ürünler çıkarandır. Ve onun emriyle gemileri, denizde yüzmeleri için size, emre amade kılandır. Irmakları da sizin için emre amade kılandır.
İbrahim Suresi, 37. ayet:
"Rabbimiz, gerçekten ben, çocuklarımdan bir kısmını Beyt-i Haram yanında ekini olmayan bir vadiye yerleÅŸtirdim; Rabbimiz, dosdoÄŸru namazı kılsınlar diye (öyle yaptım), böylelikle Sen, insanların bir kısmının kalplerini onlara ilgi duyar kıl ve onları birtakım ürünlerden rızıklandır. Umulur ki ÅŸükrederler."
Hicr Suresi, 20. ayet:
​
Ve orda sizler için ve kendisine rızık vericiler olmadığınız kimseler (varlıklar ve canlılar) için geçimlikler kıldık.
Nahl Suresi, 56. ayet:
Kendilerine rızık olarak verdiklerimizden, hiçbir ÅŸey bilmeyenlere paylar ayırıyorlar. Andolsun Allah'a karşı düzmekte olduklarınızdan dolayı mutlaka sorguya çekileceksiniz.
Nahl Suresi, 67. ayet:
Hurmalıkların ve üzümlüklerin meyvelerinden kurdukları çardaklarda hem sarhoÅŸluk verici içki, hem güzel bir rızık edinmektesiniz. Åžüphesiz aklını kullanabilen bir topluluk için, gerçekten bunda bir ayet vardır.
Nahl Suresi, 71. ayet:
Allah rızıkta kiminizi kiminize üstün kıldı; üstün kılınanlar, rızıklarını ellerinin altında bulunanlara onda eÅŸit olacak ÅŸekilde çevirip-verici deÄŸildirler. Åžimdi Allah'ın nimetini inkar mı ediyorlar?
Nahl Suresi, 72. ayet:
Allah size kendi nefislerinizden eÅŸler yarattı ve size eÅŸlerinizden çocuklar ve torunlar yarattı ve sizi güzel ÅŸeylerden rızıklandırdı. Åžimdi onlar, batıla mı inanıyorlar ve Allah'ın nimetini inkar mı ediyorlar?
Nahl Suresi, 73. ayet:
Allah'ın dışında, kendileri için göklerden ve yerden hiçbir rızka, hiçbir ÅŸeye malik olmayan ve buna güçleri yetmeyen ÅŸeylere mi tapıyorlar?
Nahl Suresi, 75. ayet:
Allah, (Kendisi'ne ortak koÅŸtuÄŸunuz ilahlar konusunda) hiçbir ÅŸeye gücü yetmeyen ve baÅŸkasının mülkünde olan ile, tarafımızdan kendisine güzel bir rızık verdiÄŸimiz, böylelikle ondan gizli ve açık infak eden kimseyi örnek olarak gösterdi; bunlar hiç eÅŸit olur mu? Hamd Allah'ındır; fakat onların çoÄŸu bilmezler.
Nahl Suresi, 112. ayet:
Allah bir ÅŸehri örnek verdi: (Halkı) Güvenlik ve huzur içindeydi, rızkı da her yerden bol bol gelmekteydi; fakat Allah'ın nimetlerine nankörlük etti, böylece Allah yaptıklarına karşılık olarak, ona açlık ve korku elbisesini tattırdı.
Nahl Suresi, 114. ayet:
Öyleyse Allah'ın sizi rızıklandırdığı ÅŸeylerden helal (ve) temiz olanlarını yiyin; eÄŸer O'na kulluk ediyorsanız Allah'ın nimetine ÅŸükredin.
İsra Suresi, 30. ayet:
Åžüphesiz senin Rabbin, rızkı dilediÄŸine ?geniÅŸletir- yayar ve daraltır. Gerçekten O, kullarından haberi olandır, görendir.
İsra Suresi, 31. ayet:
Yoksulluk endiÅŸesiyle çocuklarınızı öldürmeyin; onlara ve size Biz rızık veririz. Åžüphesiz, onları öldürmek büyük bir hata (suç ve günah)dır.
İsra Suresi, 70. ayet:
Andolsun, Biz AdemoÄŸlunu yücelttik; onları karada ve denizde (çeÅŸitli araçlarla) taşıdık, temiz, güzel ÅŸeylerden rızıklandırdık ve yarattıklarımızın bir çoÄŸundan üstün kıldık.
Kehf Suresi, 19. ayet:
Böylece, aralarında bir sorgulama yapsınlar diye onları dirilttik (uyandırdık). İçlerinden bir sözcü dedi ki: "Ne kadar kaldınız?" Dediler ki: "Bir gün veya günün bir (kaç saatlik) kısmı kadar kaldık." Dediler ki: "Ne kadar kaldığınızı Rabbiniz daha iyi bilir; ÅŸimdi birinizi bu paranızla ÅŸehre gönderin de, hangi yiyecek temizse baksın, size ondan bir rızık getirsin; ancak oldukça nazik davransın ve sakın sizi kimseye sezdirmesin."
Meryem Suresi, 62. ayet:
Onda ?boÅŸ bir söz' iÅŸitmezler; sadece selam (ı iÅŸitirler). Sabah akÅŸam, onların rızıkları orda (bulunmakta)dır.
Taha Suresi, 81. ayet:
Size, rızık olarak verdiklerimizden temiz olanlarından yiyin, bu konuda azgınlık yapmayın, yoksa gazabım üzerinize kaçınılmaz olarak iner: Benim gazabım, kimin üzerine inerse, muhakkak o, tepetaklak düÅŸmüÅŸtür.
Taha Suresi, 131. ayet:
Onlardan bazı gruplara, kendilerini denemek için yararlandırdığımız dünya hayatının süsüne gözünü dikme. Senin Rabbinin rızkı daha hayırlı ve daha süreklidir.
Taha Suresi, 132. ayet:
Ehline (ümmetine) namazı emret ve onda kararlı davran. Biz senden rızık istemiyoruz, Biz sana rızık veriyoruz. Sonuç da takvanındır.
Hac Suresi, 28. ayet:
Kendileri için birtakım yararlara ÅŸahid olsunlar ve kendilerine rızık olarak verdiÄŸi (kurbanlık) hayvanlar üzerine belli günlerde (kurban adarken) Allah'ın adını ansınlar. Artık bunlardan yiyin ve zorluk çeken yoksulu da doyurun.
Hac Suresi, 34. ayet:
Biz her ümmet için bir "Mensek" kıldık, O'nun kendilerine rızık olarak verdiÄŸi (kurbanlık) hayvanlar üzerine Allah'ın adını ansınlar diye. İşte sizin İlahınız bir tek İlah'tır, artık yalnızca O'na teslim olun. Sen alçak gönüllü olanlara müjde ver.
Hac Suresi, 35. ayet:
Onlar ki, Allah anıldığı zaman kalpleri ürperir; kendilerine isabet eden musibetlere sabredenler, namazı dosdoÄŸru kılanlar ve rızık olarak verdiklerimizden infak edenlerdir.
Hac Suresi, 50. ayet:
Buna göre, iman edip salih amellerde bulunanlar, onlar için bir bağışlanma (maÄŸfiret) ve üstün bir rızık vardır.
Hac Suresi, 58. ayet:
Allah yolunda hicret edip öldürülen veya ölenlere gelince muhakkak Allah, onları güzel bir rızıkla rızıklandıracaktır. Åžüphesiz Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır.
Mü'minun Suresi, 72. ayet:
Yoksa sen onlardan haraç mı istiyorsun? İşte Rabbinin haracı (dünya ve ahiret armaÄŸanı) daha hayırlıdır. O, rızık verenlerin en hayırlısıdır.
Nur Suresi, 26. ayet:
Kötü kadınlar, kötü erkeklere; kötü erkekler, kötü kadınlara; iyi ve temiz erkekler, iyi ve temiz kadınlara (yaraşır). Bunlar, onların demekte olduklarından uzaktırlar. Bunlar için bir bağışlanma ve kerim (üstün) bir rızık vardır.
Nur Suresi, 38. ayet:
Çünkü Allah, yaptıklarının en güzeliyle karşılık verecek ve onlara Kendi fazlından arttıracaktır. Allah, dilediÄŸini hesapsız rızıklandırır.
Neml Suresi, 64. ayet:
Ya da halkı sürekli yaratmakta olan, sonra onu iade edecek olan ve sizi gökten ve yerden rızıklandıran mı? Allah ile beraber baÅŸka bir İlah mı? De ki: "EÄŸer doÄŸru söylüyor iseniz, kesin-kanıt (burhan)ınızı getiriniz."
Kasas Suresi, 54. ayet:
İşte onlar; sabretmeleri dolayısıyla ecirleri iki defa verilir ve onlar kötülüÄŸü iyilikle uzaklaÅŸtırıp kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler.
Kasas Suresi, 57. ayet:
Dediler ki: "EÄŸer seninle birlikte hidayete uyacak olursak, yerimizden (yurdumuzdan ve konumumuzdan) çekilip-kopartılırız." Oysa Biz onları, Kendi Katımız'dan bir rızık olarak herÅŸeyin ürününün aktarılıp toplandığı, güvenli bir haremde yerleÅŸik kılmadık mı? Fakat onların çoÄŸu bilmiyorlar.
Kasas Suresi, 82. ayet:
Dün, onun yerinde olmayı dileyenler, sabahladıklarında: "Vay, demek ki Allah, kullarından dilediÄŸinin rızkını geniÅŸletip-yaymakta ve kısıp-daraltmaktadır. EÄŸer Allah, bize lütfetmiÅŸ olmasaydı, bizi de ÅŸüphesiz batırırdı. Vay, demek gerçekten inkar edenler felah bulamaz" demeye baÅŸladılar.
Ankebut Suresi, 17. ayet:
"Siz yalnızca Allah'tan baÅŸka birtakım putlara tapıyor ve birtakım yalanlar uyduruyorsunuz. Gerçek ÅŸu ki, sizin Allah'tan baÅŸka taptıklarınız, size rızık vermeye güç yetiremezler; öyleyse rızkı Allah'ın Katında arayın, O'na kulluk edin ve O'na ÅŸükredin. Siz O'na döndürüleceksiniz."
Ankebut Suresi, 60. ayet:
Kendi rızkını taşıyamayan nice canlı vardır ki onu ve sizi Allah rızıklandırır. O, işitendir, bilendir.
Ankebut Suresi, 62. ayet:
​
Allah, kullarından dilediÄŸine rızkı yayıp-geniÅŸletir, (ve) kısar da. Åžüphesiz Allah, herÅŸeyi bilendir.
Rum Suresi, 23. ayet:
Geceleyin ve gündüzün uyumanız ile O'nun fazlından (geçiminizi temin için rızkınızı) aramanız, O'nun ayetlerindendir. Åžüphesiz iÅŸitebilen bir kavim için gerçekten ayetler vardır.
Rum Suresi, 28. ayet:
Size kendi nefislerinizden bir örnek verdi: "Size rızık olarak verdiÄŸimiz ÅŸeylerde, saÄŸ ellerinizin malik olduklarınızdan, sizinle eÅŸit olup kendi kendinizden korktuÄŸunuz gibi kendilerinden de korktuÄŸunuz (veya çekinip saygı duyduÄŸunuz) ortaklar var mıdır? "İşte Biz, aklını kullanabilen bir kavim için ayetleri böyle birer birer açıklarız.
Rum Suresi, 37. ayet:
Görmüyorlar mı ki, Allah, dilediÄŸine rızkı yayıp-geniÅŸletir ve kısar da. Åžüphesiz bunda, iman eden bir kavim için gerçekten ayetler vardır.
Rum Suresi, 40. ayet:
​
Allah; sizi yarattı, sonra size rızık verdi, sonra sizi öldürmekte, daha sonra sizi diriltmektedir. Ortaklarınızdan bunlardan herhangi birini yapacak var mı? O, ÅŸirk koÅŸtuklarından münezzeh ve Yücedir.
Secde Suresi, 16. ayet:
Onların yanları (gece namazına kalkmak için) yataklarından uzaklaşır. Rablerine korku ve umutla dua ederler ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler.
Ahzab Suresi, 31. ayet:
Ama sizden kim Allah'a ve Resûlü'ne gönülden -itaat eder ve salih bir amelde bulunursa, ona ecrini iki kat veririz. Ve Biz ona üstün bir rızık da hazırlamışızdır.
Sebe Suresi, 4. ayet:
(Çünkü O) İman edip salih amellerde bulunanları ödüllendirecek. İşte maÄŸfiret ve üstün rızık onlarındır.
Sebe Suresi, 15. ayet:
Andolsun, Sebe' (halkı)nın oturduÄŸu yerlerde de bir ayet vardır. (Evleri) SaÄŸdan ve soldan iki bahçeliydi. (Onlara demiÅŸtik ki:) "Rabbinizin rızkından yiyin ve O'na ÅŸükredin. Güzel bir ÅŸehir ve bağışlayan bir Rabb(iniz var)."
Sebe Suresi, 24. ayet:
De ki: "Sizi göklerden ve yerden rızıklandıran kim?" De ki: " Allah, gerçekten ya biz, ya da siz herhalde bir hidayet üzerindeyiz veya apaçık bir sapıklıkta."
Sebe Suresi, 36. ayet:
De ki: "Åžüphesiz benim Rabbim rızkı dilediÄŸine geniÅŸletir-yayar ve kısar da. Ancak insanların çoÄŸu bilmiyorlar."
Sebe Suresi, 39. ayet:
De ki: "Åžüphesiz benim Rabbim, kullarından rızkı dilediÄŸine geniÅŸletip-yayar ve ona kısar da. Her neyi infak ederseniz, O (Allah), yerine bir baÅŸkasını verir; O, rızık verenlerin en hayırlısıdır."
Fatır Suresi, 3. ayet:
Ey insanlar, Allah'ın üzerinizdeki nimetini anın. Gökten ve yerden sizi rızıklandıran Allah'ın dışında bir baÅŸka Yaratıcı var mı? O'ndan baÅŸka İlah yoktur. Öyleyse nasıl olur da çevriliyorsunuz?
Fatır Suresi, 29. ayet:
Gerçekten Allah'ın Kitab'ını okuyanlar, namazı dosdoÄŸru kılanlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden gizli ve açık infak edenler; kesin olarak zarara uÄŸramayacak bir ticareti umabilirler.
Yasin Suresi, 47. ayet:
Ve onlara: "Size Allah'ın rızık olarak verdiklerinden infak edin" denildiÄŸi zaman, o inkar edenler iman edenlere dediler ki: "Allah'ın, eÄŸer dilemiÅŸ olsaydı yedireceÄŸi kimseyi biz mi yedirecek miÅŸiz? Gerçekten siz, apaçık bir ÅŸaÅŸkınlık içindesiniz."
Saffat Suresi, 41. ayet:
İşte onlar; onlar için bilinen bir rızık vardır.
Sad Suresi, 54. ayet:
Åžüphesiz bu, Bizim rızkımızdır, bitip tükenmesi de yok.
Zümer Suresi, 52. ayet:
Onlar bilmiyorlar mı ki, gerçekten Allah, dilediÄŸine rızkı geniÅŸletip-yayar ve (dilediÄŸine) kısar da. Åžüphesiz bunda, iman eden bir kavim için gerçekten ayetler vardır.
Mü'min Suresi, 13. ayet:
O, size ayetlerini gösteriyor ve sizin için gökten rızık indiriyor. İçten (Allah'a) yönelenden baÅŸkası öÄŸüt alıp-düÅŸünmez.
Mü'min Suresi, 40. ayet:
"Kim bir kötülük iÅŸlerse, kendi mislinden baÅŸkasıyla ceza görmez; kim de -erkek olsun, diÅŸi olsun- bir mü'min olarak salih bir amelde bulunursa, iÅŸte onlar, içinde hesapsız olarak rızıklandırılmak üzere cennete girerler."
Mü'min Suresi, 64. ayet:
Allah, yeryüzünü sizin için bir karar, gökyüzünü bir bina kıldı; sizi suretlendirdi, suretinizi de en güzel (bir biçim ve incelikte) kıldı ve size güzel-temiz ÅŸeylerden rızık verdi. İşte sizin Rabbiniz Allah budur. Alemlerin Rabbi Allah ne Yücedir.
Fussilet Suresi, 10. ayet:
Orda (yerde) onun üstünde sarsılmaz daÄŸlar var etti, onda bereketler yarattı ve isteyip-arayanlar için eÅŸit olmak üzere ordaki rızıkları dört günde takdir etti.
Åžura Suresi, 12. ayet:
Göklerin ve yerin anahtarları O'nundur. O, dilediÄŸine rızkı geniÅŸletip-yayar ve kısar da. Çünkü O, herÅŸeyi bilendir.
Åžura Suresi, 19. ayet:
Allah, kullarına karşı lütuf sahibidir; dilediÄŸini rızıklandırır. O, kuvvetlidir, Azizdir.
Åžura Suresi, 27. ayet:
EÄŸer Allah, kulları için rızkı (sınırsızca) geniÅŸ tutup-yaysaydı, gerçekten yeryüzünde azarlardı. Ancak O, dilediÄŸi miktar ile indirir. Çünkü O, kullarından haberi olandır, görendir.
Åžura Suresi, 38. ayet:
Rablerine icabet edenler, namazı dosdoğru kılanlar, işleri kendi aralarında şura ile olanlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak edenler,
Casiye Suresi, 5. ayet:
Gece ile gündüzün ardarda geliÅŸinde (veya aykırılığında), Allah'ın gökten rızık indirip ölümünden sonra yeryüzünü diriltmesinde ve rüzgarları (belli bir düzen içinde) yönetmesinde aklını kullanan bir kavim için ayetler vardır.
Casiye Suresi, 16. ayet:
Andolsun, Biz İsrailoÄŸulları'na kitap, hüküm ve peygamberlik verdik, onları temiz ve güzel ÅŸeylerle rızıklandırdık ve onları alemlere üstün kıldık.
Kaf Suresi, 11. ayet:
Kullara rızık olmak üzere. Ve onunla (o suyla) ölü bir ÅŸehri dirilttik. İşte (ölümden sonra) diriliÅŸ de böyledir.
Zariyat Suresi, 22. ayet:
Gökte rızkınız vardır ve size va'dolunmakta olan da.
Zariyat Suresi, 57. ayet:
Ben, onlardan bir rızık istemiyorum ve onların beni doyurup-beslemelerini de istemiyorum.
Zariyat Suresi, 58. ayet:
Hiç ÅŸüphesiz, rızık veren O, metin kuvvet sahibi olan Allah'tır.
Vakıa Suresi, 82. ayet:
Ve rızkınızı (Kur'an'dan yararlanma nimetini bırakıp onu) mutlaka yalan saymaktan ibaret mi kılıyorsunuz?
Vakıa Suresi, 89. ayet:
Bu durumda rahatlık, güzel rızık ve nimetlerle donatılmış cennet (onundur).
Cum'a Suresi, 11. ayet:
Oysa onlar (kendilerini tümüyle Allah'a ve İslam'a teslim etmeyenler) bir ticaret ya da bir eÄŸlence gördükleri zaman, (hemen) ona sökün ettiler ve seni ayakta bıraktılar. De ki: "Allah'ın Katında bulunan, eÄŸlenceden ve ticaretten daha hayırlıdır. Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır."
Münafikun Suresi, 10. ayet:
Sizden birinize ölüm gelip de: "Rabbim, beni yakın bir süreye (ecele) kadar geciktirsen ben de böylece sadaka versem ve salihlerden olsam" demezden önce, size rızık olarak verdiklerimizden infak edin.
Talak Suresi, 3. ayet:
Ve onu hesaba katmadığı bir yönden rızıklandırır. Kim de Allah'a tevekkül ederse, O, ona yeter. Elbette Allah, Kendi emrini yerine getirip-gerçekleÅŸtirendir. Allah, herÅŸey için bir ölçü kılmıştır.
Talak Suresi, 7. ayet:
GeniÅŸ-imkanları olan, nafakayı geniÅŸ imkanlarına göre versin. Rızkı kısıtlı tutulan da, artık Allah'ın kendisine verdiÄŸi kadarıyla versin. Allah, hiçbir nefse ona verdiÄŸinden baÅŸkasıyla yükümlülük koymaz. Allah, bir güçlüÄŸün ardından bir kolaylığı kılıp-verecektir.
Talak Suresi, 11. ayet:
İman edip salih amellerde bulunanları karanlıklardan nura çıkarması için Allah'ın apaçık ayetlerini size okuyan bir elçi de (gönderdik). Kim iman edip salih bir amelde bulunursa, (Allah) onu içinde süresiz kalıcılar olmak üzere altından ırmaklar akan cennetlere sokar. Allah, gerçekten ona ne güzel bir rızık vermiÅŸtir.
Mülk Suresi, 15. ayet:
Sizin için, yeryüzüne boyun eÄŸdiren O'dur. Åžu halde onun omuzlarında yürüyün ve O'nun rızkından yiyin. Sonunda gidiÅŸ O'nadır.
Mülk Suresi, 21. ayet:
EÄŸer O, rızkını tutsa (vermese), rızkınızı verecek olan kimmiÅŸ? Hayır; onlar, bir azgınlık ve nefret içinde inatla direniyorlar.
Cin Suresi, 16. ayet:
EÄŸer onlar (insanlar ve cinler), yol üzerinde 'dosdoÄŸru bir istikamet tuttursalardı', mutlaka Biz onlara bol miktarda su içirir (tükenmez bir rızık ve nimet verir)dik.
Fecr Suresi, 16. ayet:
Ama ne zaman onu deneyerek, rızkını kıssa, hemen: "Rabbim bana ihanet etti" der.


